11 Mayıs 2013 Cumartesi

Sevgili eşim, Yaklaşık 8 yıl önceydi, bir ilkbahar günü tanışmıştık seninle.. İzmir’in meşhuur Reyhan Pastanesi’nde en sevdiğim olan Sundee ısmarlamıştık tatlı tatlı sohbet ederken.. Ben bir ara lavaboya gidip döndüğümde masaya muhteşem Sundee kuleleri gelmiş, ama sen ben gelmeden başlamayacak kadar ince ve nazik olduğun için seninki hafiften erimeye başlamış ve bu özenin benim çok hoşuma gitmişti.. Daha o zaman anlamıştım karşındakine duyduğun saygının, kişiliğinin en belirgin yanı olduğunu ve yaşamının bunun üzerine kurulu olduğunu.. İNANAMIYORUM: Evlendikten sonraki yıllarda, ilk evlenme teklif ettiğin günü, nişanlandığımız günü ve evlendiğimiz gün olmak üzere yılda üç kez kutlama yaptığımıza.. UNUTAMIYORUM: Ameliyat olduktan 4 gün sonra hastaneden çıktığım günün sabahında bana hazırladığın o güzel kahvaltıyı ve 4 günlük zır açlıktan sonra kızarttığın ekmeğin kokusunu taa en arkadaki yattığım odan duymamı ve yaşadığım sevinci.. GICIK OLUYORUM: Ben diyet yapar ve açlıktan mide duvarlarım yapışık bir şekilde dolaşırken akşam eve elinde en sevdiğim meze ve yiyeceklerle gelip ‘Canım bugün de teneffüs yap biraz!’ diye beni sabote etmene..Saatlerce bana trans müzik ile ilgili en ayrıntılı bilgileri anlatmana.. SEVİYORUM: Herkes bu yaşamda kendi bencil istekleri için yaşarken, mutlak bir şekilde benim mutlu olmam için her şeyi düşündüğünü ve bunun için çabaladığını hissettiğim anları.. Ne söylersem söyleyeyim, ne yaparsam yapayım, bana hiçbir zaman sesini yükseltmemeni, ne kadar kızarsan kız, bana sonradan pişman olacağın hiçbir şeyi söylememeni.. Evin temizliği ve düzeni konusunda en az benim kadar titizlenmeni.. Birlikte saatlerce film seyretmemizi.. Seninle olduğum için mutluyum ve seni çook seviyorum, SEVGİLİ RUH EŞİM.. İmza: Karın