7 Ocak 2015 Çarşamba

MEVCUT MUSUNUZ YOKSA CAN MI?

Geçen hafta Dokuz Eylül Üniversitesi Konferans Salonu’nda düzenlenen Prof. Dr. Zuhal Bahar’ın emeklilik törenine katıldım. Kelimenin tam anlamıyla görkemli, etkileyici ve duygu yoğunluğu yüksek bir tören oldu. Zuhal Hoca’nın özgeçmişi ve mesleğine katkıları perdeye yansıtılan görüntülerle anlatıldı. Ve bir kez daha anladım ki, insan yaşarken pek de bir şeylerin farkına varmadan geçiyor zaman; ancak geçmişe dönüp bakılınca netleşiyor her şey ve yaptıklarımızın toplamının ne sonuçlar doğurduğu, topluma/insanlığa katkıları bir bir ortaya çıkıyor. Bu bağlamda Zuhal Hoca’nın emeklerine ve kişiliğine hayran kaldığımı itiraf etmeliyim. Etrafına saçtığı bilim ışığı ve yüksek disiplinin getirdiği saygın ortam, üstüne sevgi eklenince olağanüstü bir başarı ortaya çıkmış..
Yaklaşık 23 yıllık meslek hayatımda öğrendiğim bir şey var: Kendinize doğal yollardan veya zor kullanarak ‘saygı’ duydurabilirsiniz, bu pekala mümkün, ancak saygı ve sevgiyi bir arada alabiliyorsanız insanlardan, işte bu alkışlanacak bir durumdur. Zuhal Hoca bunu yapmış; onu geç tanıdığıma bir kez daha üzüldüm.. Törende felsefe profesörü Ahmet İnam olağanüstü bir konuşma yaptı, yazılarını okurken aldığım keyif, onu dinlerken ikiye katlandı. Ahmet Hoca yaklaşık yarım saat süren etkileyici konuşmasında ‘CAN’ olmaktan sözetti. İnam’a göre hepimiz, ‘cân’ taşıyan varlıklarız. Can; beden, duygu, düşünce ve kültürden oluşur. Can olabilmek için kendimiz olabilmeye, etrafımızdakilere bu ‘can’ enerjisini aktarabilmeye ihtiyacımız vardır. Aksi takdirde ‘can’ değil, sadece ‘mevcut’ oluruz. Biyolojik olarak mevcut olmakla, günü birlik yaşam içinde koşuşturmakla gelen yaşamı yaşayamayız. Ahmet Hoca’ya göre ‘can’ımızı çıkarıp bize diploma veriyorlar. Ve buna ‘eğitim’ diyorlar. Ve sonunda da çoğumuz can olmayı unutuyor, mevcut olmakla yetiniyoruz.
Prof. İnam’ın konuşmasında beni etkileyen bir tümcesi de şuydu: ‘’Bu dünyada ‘can’ların bir araya gelmesi ve gözlerini iyiye, güzele ve doğruya doğru çevirmeleri gerekliliği var: Yani ‘Gözlerin Senfonisi’ne ihtiyaç var.’’ Ne güzel bir birlik, beraberlik çağrısı bu.. Ahmet İnam’ın konuşması yüreklerimizde ve dimağımızda derin izler bıraktı. Hepimiz dönüp kendimize baktık ve acaba ‘Can’ mı, yoksa sadece ‘Mevcut’ mu olduğumuzu sorguladık.. Peki ya siz? ‘CAN’mısınız, yoksa sadece ‘mevcut’ mu?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder