13 Ocak 2010 Çarşamba

Dostluk ve fikir ayrılıkları üzerine..

Bazen dostlarımızla fikir ayrılıklarına düşeriz, hem de uzlaşması zor cinsten fikir ayrılıklarına. Biz 'iyi' desek karşı taraf 'kötü' anlar, ya da tersi.
Bu durumda dostluk feda edilmeli midir?
Bence hayır, insanlar hem farklı fikir ya da görüşlere sahip olup, hem de birbirlerine sevgi ve saygıyı sürdürebilir. Farklılıkların gerekli ve hatta güzel olduğunu bu şekilde deneyimleyebilir.
Ben kendi adıma, 'Hiçbirşey mutlak değildir' sözünü düstur edinirim; bilime, felsefeye, politikaya, insan ilişkilerine ve psikolojisine bakış açımda hep bu ilkeyi esas alırım.
Çok sarsılmaz gibi düşünebileceğimiz fikirlerin bile şartlar değiştiğinde nasıl da duman misali dağılıverip yerine yenisinin gelebildiğini zamanla farkederiz. Montaigne'nin de dediği gibi, herşey değişir, insan düşünceleri de öyle.
Farklı fiziksel gerçekliklerde farklı fizik kurallarının geçerli olabileceğini kabul ediyorsak eğer, bugünki bilimin bize verdikleri ışığında; o taktirde fikirler ve düşüncelerin de değişebileceğine kani olmalıyız.
Dostlukların esası aynı şekilde düşünmek ve hissetmek değildir bana göre, sadece diğerini samimiyette ve dürüstlükte kendine yakın hissetmek ve zarar görmeyeceğini bilmektedir.
Diğer yandan dostların birbirine en çok yararının dokunduğu zamanlar, farklı düşündükleri ve hissettikleri zamanlardır. O zamanlarda birbirlerine yeni şeyler katıp beraberce çoğalabilirler çünkü.
Ben dostlarımı fikirlerinden ya da düşündüklerinden dolayı değil, kalplerinden dolayı severim...
Funda

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder